“Ey insanlar! Size bir misal getirildi; şimdi onu dinleyin! Şüphesiz ki Allah’dan başka yalvarmakta olduklarınız bir sinek dahi yaratamazlar” (Hac Sûresi, 73)
Arkadaşlar sinek gibi hor görülen bir hayvanın Kur’an’da örnek verilmesi sizce de ilginç değil mi? Fakat bu sinekte öyle bir sanat ve donanım var ki; Allah (cc)’in kudretini anlamamız için bize örnek gösterilmiş. Sineklerin çok yaratılmasına bakıp da yaratılışlarının basit olduğunu zannetmeyelim.
Her Zemine Uygun, Mükemmel Tutuş Kabiliyeti;
Sinekler en kaygan yüzeylere konabilirler. Ayaklarının uçlarında bulunan vakumlayarak yapıştırma sistemiyle, tavanlarda bile durabilirler. Salgılanan bir sıvı ile de, bu tutuş daha da kuvvetlendirilmiş.
Sinek Deyince Akla Uçmak Gelir;
Sinekler havada olağanüstü zikzaklar çizerek uçabilirler. Bir karasineğin uçuşu bir uçağın uçuşundan daha basit değildir. Önce yön belirleyen organlarını gözden geçirir. Sonra denge organlarını ayarlayarak uçuş pozisyonlarını alır, son olarak da antenlerinin ucundaki alıcılar sâyesinde rüzgârın şiddeti ve yönüne göre kalkış açısını tespit eder, havalanır. Ve bunları anlık bir zaman diliminde yapar. Sizce de bu donanım uçaktan da daha üstün değil midir? Ve sinek hayat sâhibidir, sürekli hücreleri yenilenmektedir ve aynı zamanda yumurtalarını bırakarak çoğalırlar. Bu, aynı sanat değerine sâhip onlarca, binlerce sanat eseri üretmek demektir. Hiçbir sinekte uçak mühendisi olacak kadar bilginin olmadığı kesindir. Bir mühendis kadar bilgileri bile olsa, canlı bir şey yaratma ve hayatını devam ettirme gücü onlarda yoktur. Demek ki, sinekler sayıları adedince Rablerinin sanatına delil olurlar.
Sineğin kanatlarının hareketini sağlayan kaslar uçmaya başladığında kasılır, inişe geçtiğinde gevşer. Kanatların yüzeyinde ve başın arka kısmında bulunan dokunma organları uçuş ile bilgileri anında beyne ulaştırır. Sinek uçuş hâlindeyken yeni bir hava akımıyla karşılaşırsa, hemen beyne sinyal gönderilir. Bu sinyallere göre kanatlar hava akımının durumuna uygun biçimde hareket etmeye başlar. Sinekleri öldürmek için bir sinekliği kaldırdığımızda, o yüzden hemen algılar ve uçup kurtulurlar. Karasinek kanatlarını bir sâniyede yüzlerce defa çırpabilir. Bu, dururken harcadığı enerjinin yüz katı bir enerji harcamak demektir. İnsan ise ancak on kat enerji harcayabilir. Sineğin kanatlarının yüzeyi ve kanat damarları hassas kıllarla kaplıdır. Bu kıllar hava akımını ve havanın baskısını tespit etmeye yardım eder. Sizce de bu mükemmel sistemlerle donatılan sinek Kur’ân-ı Kerim’de anlatılmaya değmez mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder