SELAMUN ALEYKÜM

İnşaallah istifadeye medar olur!!!!!!

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Polenler Delil Olabilir mi?


Polen denince akla genelde bahar mevsiminde uçuşan tanecikler gelir. Bunlar, alerjik bir bünyeye sahip olanlar için, sıkıntı sebebidir. Çiçek üreme hücreleri olarak da tarif edebileceğimiz polenler, bitkilerin büyük çoğunluğunun, nesillerini devam ettirebilmesi için, hayatî öneme sahiptir. Toprağa düştükten sonra yeşeren tohum, mensubu olduğu bitkinin neslinin devamına vesile olur. Tohumdan hemen önce açan çiçeklerin ortasındaki erkek üreme organlarının baş kısmında, çiçeğin genel görünüşünden ayrı, ancak bitkinin bütün genetik özelliklerini taşıyan toz şeklinde hücre kümesi vardır. Bitki cinsine göre, bu erkek üreme hücresi tozcuklar, Kudreti Sonsuz'un emriyle ya ait olduğu çiçeği veya rüzgâr, sinek, böcek, karınca, kelebek, arı gibi vasıtalarla başka yerdeki aynı cins bir çiçeği döller. Bitkilerin çiçekli dönemlerinin akabinde, vazifesi biten polenler kaybolur. Polenlerin ömrü türden türe değişiklik gösterdiği gibi, polenin türü de, polen bırakma zamanına ve ağacın cinsine göre farklılık arz eder. Polenlerin ömrü, çevre şartlarına ve mevsim değişikliklerine bağlıdır. Polenlerin ortalama canlılık süreleri 30–40 gündür. En kısa ömürlü polenler yarım gün yaşarken, en uzun ömürlüler 56 gün yaşayabilmektedir. Başlangıçta sadece çiçek üreme organı olarak bilinen polenlerin, zamanla yüksek besin kaynağı ve önemli bir ilâç hammaddesi olduğu keşfedilmiştir. Kâinatta bulunan her şey gibi, bitkilerin bu minik canlı yapıları da, keşfedilmeyi bekleyen çeşitli özelliklerle donatılmıştır.

Palinoloji [Yunanca paluno (serpmek) ve pale (toz)] tâbiri ilk defa Hyde ve Williams tarafından 1944'te kullanılmıştır. Son yıllarda özellikle Avrupa, ABD ve Avustralya'da adlî vakaların çözümünde, adlî palinoloji (çiçek tozu, spor, polen ve tohumların adlî tıpta kullanılması bilimi) önem kazanmıştır. Adlî palinolojiye, adlî vakalarda elde edilen deliller üzerindeki polen ve spor tiplerinin tespit edilmesinde ve sözkonusu polen ve sporların daha önce tespit edilmiş ve sınıflandırılmış polenler ile karşılaştırılarak davaların aydınlatılmasında başvurulmaktadır. Polen analizleriyle çeşitli hırsızlık ve cinayet hâdiseleriyle, yasadışı madde bulundurma ve tarihî eser kaçakçılığı gibi vakalar aydınlatılabilmektedir. Dünyada bu konuda en tecrübeli kuruluş, Yeni Zelanda'daki Jeoloji ve Nükleer Bilimler Enstitüsü'dür.

Hemen her yerde polen bulunur. Adlî vakalarda, hâdisenin şekline göre polenlerin toplanması gerekmektedir. Adlî palinologlar, cesedin üzerinden veya vaka mahallinden alınan polenlerle; bunların tabiî olarak bulunduğu yer, zaman; şüpheli şahıslar ve şüpheli objelerle vaka mahalli arasında münasebet kurmaya çalışırlar. Alınan örnekten elde edilen polenler, önceden hazırlanmış detaylı polen haritalarıyla mukayese edilerek, hâdise aydınlatılmaya çalışılır. Meselâ bir ceset üzerindeki çamur, adlî palinologlar tarafından incelenir ve içindeki polenler tespit edilir. Bir bölgede çok nadir görülen bir ağaç türünden tabiata salınan polenlerin, o bölgeden tamamen farklı bir bölgedeki ceset üzerinde bulunması, maktulün başka bir yerde öldürülüp, daha sonra taşındığı konusunda bilgi verecektir.

Yeni Zelanda'da, motosiklet çalındığına dâir bir ihbar üzerine, polisler vaka mahalli incelemesini müteakiben bölgede arama yaparlar. Vaka mahallinin yakınlarındaki çamurlu bir tepede motosiklet terk edilmiş olarak bulunur. Başka bölgede şüpheli bir şahıs polisler tarafından yakalanır. Polisin, çalınan motosikletle ilgili soruları karşısında şüpheli şahıs, motorun çalındığı ve daha sonra bulunduğu ifade edilen bölgeye hiç gitmediğini belirtir. Şüpheli şahsın botları çamurludur. Polisin sorusu üzerine zanlı, çalıştığı fabrikanın bulunduğu bölgenin çamurlu olduğunu söyler. Bunun üzerine polis, zanlının botlarından, motorun bulunduğu yer ile hırsızlığın yapıldığı bölgeden ve şüphelinin çalıştığını söylediği fabrikanın civarından alınan çamur numuneleri incelenmek üzere lâboratuvara gönderir. İnceleme neticesinde, şüphelinin botlarından alınan çamur içerisindeki polen örneklerinin, motorun bulunduğu ve hırsızlığın olduğu bölgedeki çamurdaki polenlerle uyumlu, ancak çalıştığını ifade ettiği fabrika civarından alınan örneklerden farklı olduğu görülür. Deliller kendisine sunulduğunda zanlı, hırsızlık yaptığını itiraf eder.

Meşhur adlî bilimci Edward Locard'ın: "Her temas, bir iz bırakır." dediği gibi, her adlî vakada da suçlu farkında olmadan ya vaka mahallinden bir şeyler alır veya oraya kendisinden bir şeyler bırakır. Tabiattaki her şeye kendi lisanıyla bir şahitlik vazifesi yüklenmiştir. Bu yüzden adlî bilimcilerin, vakaları çözerken neyi, nerede arayacağını çok iyi bilmesi ve tabiatın lisanına kulak vermesi gerekmektedir.

İnsanoğlu, çevresinde sıradan gibi duran şeylerin aslında basit olmadığını fark ettiğinde, onların dilini anladığında ve kendi içlerinde ayrı birer âlem olduklarını idrak ettiğinde hâdiseleri daha iyi değerlendirebilecektir. Tabiatta bulunan canlı cansız bütün varlıkların, bildiğimiz ve bilemediğimiz birçok vazifesi olduğu, Yüce Yaratıcı'nın hiçbir şeyi boş yere yaratmadığı, gerçek mânâda bakmayı bilenlerin, her şeyden ayrı ayrı mesajlar çıkarabileceği muhakkaktır.

Kaynaklar
- www.msxlabs.org/forum/botanik/89159-palinoloji-polen-bilimi.html-30k
- www.gns.cri.nz/services/paleo/forensic.html
- Milne, L (1998) Forensic Palynology. Pollen and spores, Nature's Fingerprints of Plants.
30 Ekim–2 Kasım 2003. Kayseri
- Mildenhall DC. Institute of Geological and Nuclear Sciences, P.O. Box 30368, Lower Hutt, New Zealand.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder